Nerede kalmıştık, hah tamam ben hatırladım ama okumayanlar turun 1. Gününü ÅŸuradan…http://volkanyilanci.com/adana-hatay-bisiklet-turu-1-gun/ 2. günü buradan… http://volkanyilanci.com/adana-hatay-bisiklet-turu-2-gun/okuyabilir. Ä°skenderunda mescid’de mışıl mışıl rahat bir uyku çektik. Mescidin duvarında asılı olan büyük hoparlörden sabah ezanının sesi ile gözlerimizi açtık. Saat 07:30 civarıydı uyandım lavaboya gidip geleyim diye çıktım dışarı. Baktım hava harika yürüyenler var, iÅŸim bitince geri mescide dönmek yerine sahilde yürüyüş yapmayı tercih ettim.
Camii’nin o kadar güzel bir konumu var ki; camii’ den çıkar çıkmaz sola döndüğünüzde hemen sahili görebiliyorsunuz. Yaklaşık 30 metre yürüdüğünüzde önünüzde çok güzel palmiye aÄŸaçları ile süslü ana caddeye varıyorsunuz. Ana cadde kaldırımlar ve asfalt gayet düzenli ve muntazam görünüyor. Karşıya geçtiÄŸinizde ise parklar, bisiklet yolu, meydan, spor tesisleri sırayla uzayıp gidiyor. Bu güzel bulutlu ve ılık havayı içime çekerek uykulu gözlerimle etrafa baka baka yavaşça ilerledim. Erkekler kadınlar yürüyüşte yada sahile spora gidiyor. Kimisinin elinde yoga matları vardı. Karşıya geçince kocaman bir meydan ve meydanda çok güzel bir Atatürk heykeli vardı. “Ä°skenderun Cumhuriyet meydanı”. Hemen birkaç kare fotoÄŸraf aldım. Eliyle ileriyi iÅŸaret eden Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk önde arkasında kadın erkek çocuk tasvirleri ve en tepede Türk bayrağı.
Nereye gitsem sağa mı, sola mı derken tam karşımda duran iskeleye doğru gittim. İskelede balık tutan balıkçılar, denizde giden tekneler ve karşımda up uzun bir deniz, çok ileride gökyüzü ile birleşiyordu. İskeledeki bankın üzerine oturmuş kedicik hiç kimseye umursamadan duruyordu. Sanki o da benim gibi yeni uyanmış uyku sersemi gibiydi. Onunla da selamlaşıp biraz konuştuktan sonra etrafta gezip fotoğraf çektim. Geldiğim yoldan tekrar geri mescide döndüm, Erhan ve Fatih uyanmışlar toparlanıyorlardı. Bisikletli turcular da göçebe hayatı yaşıyor, her akşam obasını kurup, her sabah topluyor. Bizde hızlıca toparlandık ve bisikletleri yükledik. Camii imamını aradık ama bulamadık. Teşekkür edemeden ayrılmak zorunda kaldık maalesef. Bu yazıyı muhtemelen okuyamayacak ama kendisine yardımlarından dolayı şükranlarımı sunuyorum, iyi ki sizin gibi insanlar var.
Kahvaltı için dün gözümüze kestirdiÄŸimiz Bülent Börek’ e doÄŸru pedalladık. Bugün için iki seçeneÄŸimiz vardı; ya Ä°skenderun’da biraz vakit geçirip buradan otobüse binip Ankara’ya dönmek ya da Hatay’a geçip orayı gezmek ve akÅŸam otobüse oradan binip dönmekti. Bülent Börek’in yanında dün uÄŸradığımız bisikletçi dükkanı “SarıoÄŸlu Bisiklet” vardı. Açıkcası dün selam verdiÄŸimizde pek ilgilenmediÄŸinde ben bozulmuÅŸtum. Dükkanının sahibi ile selamlaşıp sohbet ettik biraz, biz bir ÅŸey demeden kendisi ” tek çalıştığını ve dün çok yoÄŸun olduÄŸunu o yüzden ilgilenemediÄŸini” söyleyip, “kusura bakmayın” dedi. Bu cümleyi duyduktan sonra ön yargılı düşündüğümü anladım. Börekleri mideye indirdikten sonra tekrar bisikletçi ile sohbet ettik. Laf lafı açtı derken biz bugünkü planımızı anlattık. Bize “buralarda oyalanmayın boÅŸuna, ÅŸurdan dolmuÅŸa binin Belen rampasını dolmuÅŸla çıkın, sonra aÅŸağı Hataya kadar iniÅŸ” dedi. Aramızda konuÅŸtuk ve fikri mantıklı bulduk. DolmuÅŸları çevirip ÅŸansımızı deneyecektik. EÄŸer alırsa 3 bisikleti binecektik. Demeye kalmadı ustamız bizim için gelen dolmuÅŸu çeviriverdi, dolmuşçu ile konuÅŸtu. Biz hemen bisikletleri dolmuÅŸa atıp vedalaÅŸtık ve devam ettik. Gerçekten uzun bir rampa çıktık giderek yükseldik gittik gittik. Camdan baktığımda dışarıda tepelerde renkli renkli evler vardı. ÇoÄŸu da eski yapılardı. Zirveye vardığımızda dolmuÅŸ da durdu. MeÄŸer son durak oradaymış. Bisikletleri indirdik zaten bizden baÅŸkada kimse kalmamıştı. Ä°nince, şöför arkadaÅŸ bize “gelin çay içelim” dedi. Durakta çay içip kısa bir sohbet ettikten sonra tekerin dönme vakti geldi. Buradan sonra bizi uzun bir iniÅŸ bekliyordu. Ben üzerime rüzgarlığımı geçirdim çünkü buradan sonra 12 km aÅŸağı inecektik. Fatih ve Erhan birlikte Fatih’in bisikletine kamerayı taktılar.
AÅŸağı doÄŸru iniÅŸ baÅŸladı. Yol kıvrıla kıvrıla Hatay’a doÄŸru bizi götürürken aÅŸağıdaki manzara havanın puslu olması sebebiyle görünmüyordu. Çok ileride deniz mi var yoksa ufak göletler mi, tarlalar mı anlamakta zorlanıyordum. Yolun sağında bazen çok az da olsa emniyet ÅŸeridi vardı. Güvenli gitmek adına oradan gitmeye çalışıyorduk fakat bazen orası kayboluyor ve saÄŸ ÅŸeride giriyorduk. Asfaltın tırtık tırtık traÅŸlanmış olması beni korkutuyordu, çünkü bizim tekerlerimizin tutuÅŸunu etkiliyordu. Dikkatli bir ÅŸekilde inmeye devam ettik. Fakat aldığımız haz, keyif anlatılamaz yaÅŸanır cinstendi. Böylece aÅŸağı kadar indik düzlüğe gelince yol kenarında muz satan birini gördük ve durduk. Nefeslenip muz yedikten sonra devam ettik.Burdan sonra Hatay’a 25 km kalmıştı ve yol dümdüz ilerliyordu.
Bulutlu bir havada, Hatay merkeze doÄŸru yavaÅŸ yavaÅŸ yol aldık. Åžehre girdik ve merkeze doÄŸru ilerledik. Öğle yemeÄŸi için ayakkabıcılar çarşısında ki poç kasabına gittik fakat orası kapalıydı. Biraz ilerde olan baÅŸka bir dükkana gittik ve orada spariÅŸimizi verip beklemeye baÅŸladık. Tepsi kebabını bir güzel mideye indirdikten sonra ayakkabıcılar çarşısında Fatih ile biraz yerel ürünlerden aldık. Daha sonra gelmiÅŸken birde künefe yedik. AkÅŸam 20:00 a otobüs biletimizi almıştık saat 6 ya doÄŸru ÅŸehrin içinden otogara doÄŸru ilerledik. Otogar yeni ve güzel bir yapıydı. GeldiÄŸimizde otobüslerde %50 kapasite sınırı olduÄŸu için boÅŸ otobüsle gelmiÅŸtik. Dönüş günümüz pazar akÅŸamı olması ve kapasite sınırının kalkması sebebiyle tam dolu otobüse bindik. Geldikten 2 hafta sonra korona virüse yakalandım ve şükürler olsun ki hafif atlattım. Bu turda bir yerlerde mi kaptım yoksa Ankara’da mı bilemiyorum.
Sonuç olarak; turumuz zaten kısa bir tur olarak planlanmıştı. Planladığımız yerlere ve mesafelere tam tamına uyamasakta güzel anılarla bitirdik. Benim için farklı bir deneyim oldu ve keyifli geçti. Bu turu planlayan ve beni davet eden Erhan ve Fatih arkadaşlarıma buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Şimdi hayat ve Korona virüs salgını izin verirse önümde yeni tur planları var. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sağlıkla Kalın!