Yaşıyorsun bu hayatı, hayat sana güzel.

Categories Blog, İletişim, KültürPosted on

Bugün Kafa dergisinin Ağustos sayısında “Yekta Kopan”‘ın yazısını okudum ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Özel sektörü bırakıp evden çalışma sistemine geçmem ile birlikte, kendime daha çok vakit ayırıp gezmeye başladığımda zaman zaman insanların paylaşımlarıma yazdığı bu cümleden ne kadar rahatsız olduğumu belirtmeliyim. “Yaşıyorsun bu hayatı, hayat sana güzel

Yekta Kopan da yazısında “Negatif Basıcılardan” bahsetmiş. Aynen şöyle diyor; “Övgü dolu sıkıştırmalardan biri de “Yaşıyorsun bu hayatı, hayat sana güzel” cümlesi. Bir sınıfsal öteleme var bu cümlede. Biraz da “Mahalle yanıyor, sen saçını tarıyorsun” vurgusu. “Biz hayatın derdini çekerken sen keyfini gezdiriyorsun” demenin laciverti.” demiş.

Bende bir iki kelam etmek istedim.

İnsanlar sizin neler yaşadığınızı bilip bilmeden (bilen de var bilmeyen de) bu ve benzeri tarzda cümleler kuruyorlar. Beni çok rahatsız ediyor bu cümle, neden mi? Çünkü ben 13-14 yaşımda çalışmaya başladım. Ortaokulda yaz aylarında babamın yanına gidip sanayide çalışırdım. Anadol marka arabanın altına yatıp kasasının civatalarını sökerdim. Sonrasında lisede de yaz tatillerinde başkalarının yanında çalıştım. Lise bitti yine çalışmaya devam ettim. Çok aç gezdik, çok sefil gezdik arkadaşım anlatsam neler neler! Tabii ki o kadar derine girmeyeceğim ama anlatmak istediğim, ben veya benim benzerim insanlar bu yaşam biçimine kolayca kavuşmamıştır eminim. Elbette ki istisnalar vardır bilemem, fakat ben kendimi bilir kendimi anlatırım. Özel sektörün tozunu çok yuttum, çok şey denedim sonunda bir şekilde kendim kendime yetebilecek bir düzene geçtim.

Bana “hayat sana güzel” vb. söz söyleyenlere lafım, “hayat size de güzel olsun kardeşim” Seçimlerinizi ona göre yapın, hayatınızı ona göre şekillendirin. Sistemden çıkmaya çalışmayın, sistemi kendinize göre bükün, eğin. Lafa gelince herkes çok zeki, her konu hakkında fikir sahibi, ama eyleme gelince tembel insan çok görüyorum. Hep bir kolaycılık, kolay yoldan köşeyi dönme isteği.

“Söylemesi kolay Volkan” dediğinizi duyar gibiyim. Evet söylemesi kolay, yapması zor! İşte mesele de bu! Hiçbir fırsat, rahatlık, kolaylık önünüze altın tepside gelmez. Bunları elde etmek için tozlu yollardan geçmeniz gerek. Öyle klavye başından sallamak kolay, bak bende şu an klavye başından yazıyorum rahat rahat.

Negatif basıcılara selam olsun.

Çorbamız az çok kaynıyor ve tekerimiz dönüyor. Teker döndüğü, sağlığımız elverdiği süre zarfında da gezmeye devam edeceğim.

Okuduğun için teşekkür ederim, saygılar.

Paylaş

Grafik Tasarım Uzmanı, Bisiklet sever, gezi sever, blogger

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göster
Gizle
Verified by ExactMetrics